30 Eylül 2017 Cumartesi

SOSYAL MEDYANIN TÜRKİYEDEKİ GELİŞİMİ ÜZERİNE

  

   SOSYAL MEDYA NEDİR?İŞLEVLERİ NELERDİR?             

SOSYAL MEDYA NEDİR:Günümüz dünyasında gelişen internet dünyası ile birlikte insanların biraraya gelerek çeşitli olaylar ve durumlar karşısında etkileşime geçtikleri övgü ve tepkilerini birlikte paylaşıp bir topluluk oluşturabilmelerine imkan sağlayan genel internet mecraların tümüdür.

Daha detaylı bir tanımlama yapacak olursak:

Sosyal medya, kullanan kişilerin paylaşım yapmalarına olanak sağlayan, kişisel veya kurumsal sayfalar aracılığıyla dijital içerik oluşturup, fikrinizi, olaylara bakış açınızı, düşüncelerinizi, günlük yaşamanızı, nerede olduğunuzu, fotoğraflarınızı, reklamlarınızı veya yaşadığınız önemli bir olayı çevrenizdeki insanlara ulaştırabilen online bir ağdır.

Günümüz dijital çağında birçok insan veya kurum sosyal medyayı aktif olarak kullanmaktadır. Bu sayede bilgiye hızlı erişim kolaylaşmaktadır. Kullanıcılar içerikleri, haberleri, makaleleri, fotoğrafları haber veya blog sitelerine girmeden sosyal medya aracılığıyla görebilmekte, görüşlerini yine sosyal medya araçları ile yansıtabilmektedir.  (http://www.yazilimnet.com/tr/blog/12/sosyal-medya-nedir)

Sosyal medyanın hızla gelişen bir olgu olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda televizyon radyo gazete gibi geleneksel medya araçlarının ortaya çıktıklarında yarattıkları gelişimden çok daha devrimsel bir etki yarattığını görebiliriz.
Bu etkiye değinmeden önce geleneksel medya nedir bunun kısa bir tanımını yapmamız gerekli.

 Geleneksel, yani yazılı ve görsel basın (Gazeteler, Dergiler, Televizyon), olayların bu kanallar vasıtasıyla insanlara haber olarak duyurulduğu ve bu yolla iletişim kurulan bir ortamıdır. Bu yayın organları genel olarak tek yönlü bir iletişim sürdüren yani bir nevi propaganda yapan ve gerek yayınlanan içeriğin, gerekse yapılan reklam ve duyurularının tam olarak hangi kitleye, nasıl ulaştığını ve bu çalışmaların sonuçlarını ölçümleyemeyip, sonuçlarını analiz edemeyen bir yapıdadırlar.

GELENEKSEL MEDYA VE SOSYAL MEDYA ARASINDAKİ FARKLAR
Sosyal medya ile geleneksel medya arasındaki farklılıkları kullanılan yöntemlere göre sıralamak da mümkündür. Bu alanda yapılmış akademik çalışmalardan bir seçki sunan Wikipedia benzerlik ve farklarını şöyle sıralamıştır:

Erişim: Hem geleneksel medya hem de sosyal medya teknolojileri herkesin genel bir kitleye erişebilmesine olanak tanır.

Erişilebilirlik: Geleneksel medya için üretim yapmak genellikle özel şirketlerin ve hükümetlerin sahipliğindedir; sosyal medya araçları genel olarak herkes tarafından az veya hiç maliyetle kullanılabilir.

Kullanılırlık: Geleneksel medya üretimi çoğunlukla uzmanlaşılmış yetenekler ve eğitim gerektirmektedir. Çoğu sosyal mecra için bu geçerli değildir veya bazı durumlarda yetenekler tamamen değişmiş ve yenidir, yani herkes üretimde bulunabilir.

Yenilik: Geleneksel medya iletişimlerinde meydana gelen zaman farkı (günler, haftalar, hatta aylar) anında etki ve tepkisi olan sosyal medya ile kıyaslandığında uzun olabilmektedir (Tepkilerin zaman aralığına katılımcılar karar verir). Geleneksel medya da sosyal medya uygulamalarına adapte olmaktadır, dolayısıyla yakın zamanda bu farklılık ortadan kalkacaktır.

Kalıcılık: Geleneksel medya yaratıldıktan sonra değiştirilemez (bir dergi makalesi basıldıktan ve dağıtıldıktan sonra aynı makale üzerinde değişiklik yapılamaz), oysa sosyal medya yorumlar veya yeniden düzenlemeyle anında değiştirilebilir.

SOSYAL MEDYANIN FAYDALARI VE HAYATIMIZI ETKİ ETTİĞİ ALANLAR

Sosyal medya son 20 senede gelişen büyüyen ve insan hayatının vazgeçilmez günlük rutini olmayı başaran bir olgudur.Günümüzde hangimiz instagramda fotoğraf ve hikaye paylaşmadan ,tweet atmadan veya swarmdan  check in yapmadan bir gün geçirebiliyoruz. Pek çoğumuz gün içinde bunu yapıyoruz.Sosyal medyanın hayatımızın içine bu kadar girebiliyor oluşunun en temel nedeni artık  hayatın her alanında yaptığımız şeyleri bu mecralar üzerinden yapabiliyor oluşumuz.
Çok basit bir mantıkta bakacak olursak duyduğumuz bi müziği bulmak shazam sayesinde aratıp edinip dinleyebiliyoruz.Yada zomato sayesinde yemek istediğimiz restoranın hakkında genel görüşleri öğrenip fikir edinebiliyoruz.Sosyal mecraların insan hayatını bu kadar kolaylaştırıyor olması insanları efordan emekten uzak bir yaşam biçimine doğru yönlendirse de insanoğlu yapısı gereği bu kolaylığı her zaman benimsemiş kabul etmiş  ve değişim ona ayak uydurmadan o değişime ayak uydurmuştur.

Sosyal mecraların bu gelişimi belli noktalarda kolaylık sağlamış insanları birleştirmiş gibi gözükse de aslında sanal diyaloglar  ve sanal bir toplum yaratmıştır.

Sanal Toplum kavramı nedir diyecek olursanız insanların birbirlerine sosyal medya aracılığı ile yaptığı sahte etkileşimlerdir.Örneğin sosyal medyada özellikle facebook üzerinden çokta sevmediğimiz bir arkadaşımızın doğum gününü kutlamak veya herhangi bir insanla paylaşım yaparken hakkında güzel şeyler yazıp daha sonra kendisi yokken hakkında olumsuz ifadeler kullanmak kısacası sosyal medya samimiyetsizliğine dikkat edilmeli.

Çünkü sosyal mecraları gerçekten olumlu ve hayatımızın merkezine yerleştirmeden kullanırsak Gezi Parkı gibi toplumsal olaylar çerçevesinde gerçekten aynı fikre sahip bireylerin yardımlaşan birer topluluk haline gelmeleri kaçınılmazdır.

Çünkü günümüzde insanlar üzerinde birleştiriciliği en çok olan medya mecrası sosyal medyadır.

Herhangi bir ücret uzmanlık talebi bulunmadan herkesin yer alabileceği yegane mecralardır.
Uzun lafın kısası gerçekliğimizden uzak olmadan sosyal mecraları hayatımıza bir renk olarak kullanacağımız bir dünya olması dileğiyle...

Beni okudunuz için teşekkürler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Geçmişten Günümüze Kadın- Erkek ilişkileri

                                    DÜNÜYLE BUGÜNÜ İLE KADIN ERKEK İLİŞKİLERİ Günümüzde kadın erkek ilişkileri bireylerin yaşamlarını şek...